John Rutledge şiddetle karşı çıktı.
- John Rutledge disagreed strongly.
Sana karşı oldukça dürüst olmak gerekirse, o açıklamaya katılmıyorum.
- To be quite honest with you, I disagree with that statement.
Kısacası, ben katılmıyorum.
- In short, I disagree.
Tamamen katılmıyorum.
- I disagree completely.
Katılmamak için çekinme.
- Feel free to disagree.
Katılmamaktan çekinmeyin, Tom.
- Feel free to disagree, Tom.
informal usage I disagree that this will work.
My results consistently disagree with yours!.
That burrito disagreed with me.