I am no better than a beggar.
- Bir dilenciden daha iyi değilim.
He's rich, but he lives like a beggar.
- O zengin fakat bir dilenci gibi yaşar.
Honesty is a beggar on crutches; roguery is a princess with a crown.
- Dürüstlük koltuk değneği üzerinde bir dilenci; dolandırıcılık taçlı bir prensestir.