Be not hasty to go out of his sight: stand not in an evil thing; for he doeth whatsoever pleaseth him.
Be not hasty to go out of his sight: stand not in an evil thing; for he doeth whatsoever pleaseth him.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
She wished she had been born twenty years earlier.
- O, yirmi yıl önce doğmuş olmayı diledi.
There were times when Tom wished he hadn't married Mary.
- Tom'un Mary ile evlenmemiş olmayı dilediği zamanlar olmuştur.
Everybody wished he had been elected governor.
- Herkes vali seçilmiş olmayı diledi.
I never see a library without wishing I had time to go there and stay till I had read everything in it.
- Bir kütüphane görünce, gidip içindeki her şeyi okuyana kadar orada kalmayı dilemediğim olmamıştır.
Wishing you a magical and memorable Christmas!
- Fevkalade ve unutulmaz bir Noel dileriz!
Beggars can't be choosers.
- Dilenciler seçici olamaz.
I must beg your pardon.
- Ben sizden özür dilemeliyim.