Yardımın olmasaydı, zorlukla baş edemezdim.
- But for your help I could not have got over the hardship.
Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti.
- Many have long suffered oppression and hardship under colonialism.
O, sıkıntıya karşı gerçekten duyarsız.
- He is really dull to hardship.
O, kimsenin hayal edemeyeceği en büyük sıkıntıya katlandı.
- He put up with the greatest hardship that no one could imagine.
An economic policy that caused great hardship for many people.
He has survived periods of financial hardship before.