difficulty or trouble; hard times

listen to the pronunciation of difficulty or trouble; hard times
Английский Язык - Турецкий язык

Определение difficulty or trouble; hard times в Английский Язык Турецкий язык словарь

hardship
zorluk

Yardımın olmasaydı, zorlukla baş edemezdim. - But for your help I could not have got over the hardship.

Birçoğu sömürgecilik altında uzun süre baskı ve zorluktan çekti. - Many have long suffered oppression and hardship under colonialism.

hardship
güçlük
hardship
{i} cefa
hardship
sıkıntı

O, sıkıntıya karşı gerçekten duyarsız. - He is really dull to hardship.

O, kimsenin hayal edemeyeceği en büyük sıkıntıya katlandı. - He put up with the greatest hardship that no one could imagine.

hardship
Müşkül
hardship
Geçim sıkıntısı

An economic policy that caused great hardship for many people.

hardship
{i} yoksulluk
hardship
zor hayat koşul
hardship
{i} yokluk
hardship
{i} sıkıntı, darlık, güçlük
Английский Язык - Английский Язык
hardship

He has survived periods of financial hardship before.

difficulty or trouble; hard times

    Расстановка переносов

    dif·fi·cul·ty or trouble; hard times

    Произношение

Избранное