different in kind or species; diverse

listen to the pronunciation of different in kind or species; diverse
Английский Язык - Турецкий язык
tür veya türlerin farklı; farklı
divers
{s} türlü türlü
divers
dalgıçlar

Dalgıçların havası tükeniyor. - The divers are running out of air.

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu. - Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.

divers
dalgıç

Su o kadar bulanıktı ki polis dalgıçlar vücudu dokunarak aramak zorunda kaldı. - The water was so murky that the police divers had to search for the body by feel.

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu. - Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.

divers
{s} çeşitli

Birçok Doğu dinleri olayların çeşitliliği arkasında bir birlik olduğunu öğretir. - Many Eastern religions teach that there is a unity behind the diversity of phenomena.

Bu orman çeşitlilik açısından zengindir. - This forest is full of diversity.

Английский Язык - Английский Язык
divers
different in kind or species; diverse

    Расстановка переносов

    dif·fer·ent in kind or species; di·verse

    Произношение

Избранное