Onlar Güney Lehçesi ile konuşuyorlardı.
- They were speaking in a Southern dialect.
Standart İngilizce dediğimiz şey sadece bütün dünyada konuşulan birçok lehçeden biridir.
- What we call 'Standard English' is only one of the many dialects spoken all over the world.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Teochew dili, Min Nan'ın bir şivesidir.
- Teochew is a dialect of Min Nan.
Kendi dilinden başka bir dilde cümleler eklemekten kaçınmalısın, çünkü ana dilinde ya da lehçende yazmadıkça birçok hata yapmaya eğilimlisin.
- You should avoid adding sentences in a language other than your own, because unless you write in your mother tongue or dialect, you are prone to make many mistakes.
A language is a dialect with an army and a navy.
on the second day, Miss Anderson gave the school a lecture on why it was wrong to speak dialect. She had ended by saying Respectable people don't speak dialect..