diğerleri

listen to the pronunciation of diğerleri
Турецкий язык - Английский Язык
everybody else

Tom doesn't dress like everybody else. - Tom diğerleri gibi giyinmez.

What does everybody else think? - Diğerleri ne düşünüyor?

others

Some are good at English, and others are good at mathematics. - Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.

Don't say bad things about others. - Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

rest

Don't be like the rest of them. You're so beautiful just the way you are. - Diğerleri gibi olma. Sen böyle olduğun gibi çok güzelsin.

Tom isn't like the rest of us. - Tom diğerlerimiz gibi değil.

diğer
other

When I woke up, all other passengers had gotten off. - Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.

I took one, and gave the other apples to my little sister. - Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.

diğerleri kadar iyi
with the best
diğer
another

Each house is near another. - Her ev diğerine yakındır.

Each house is within shouting distance of another. - Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.

ve diğerleri
et al
diğer
other; different; another
diğer
forth
diğer
{s} different

He was always different from other children. - O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

Jimmy's pictures were different from other people's. - Jimmy'nin resimleri diğer insanlarınkinden farklıydılar.

diğer
(Bilgisayar) others

Some are good at English, and others are good at mathematics. - Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.

Don't say bad things about others. - Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

diğer
(Bilgisayar) alternate
diğer
(Bilgisayar) miscellaneous
diğer
(Bilgisayar) special

Three other people were singled out for special praise. - Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.

diğer
(Bilgisayar) more

Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities. - Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.

The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other. - Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.

diğer
(Bilgisayar) accent

The other kids at school made fun of him because of his strange accent. - Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.

diğer
second

My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second. - En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.

I lost a glove. Now what should I do with the second one? - Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?

diğer
hetero-
diğer
alternative

Did you consider other alternatives? - Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives. - Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.

diğer
farther
Diğer
alternate, alternative
diğer
altered
diğer
other, the other
ve diğerleri
and so forth
ve diğerleri
and so on
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение diğerleri в Турецкий язык Турецкий язык словарь

diğer
Başka, özge, öteki, öbür
diğer
Başka, özge, öteki, öbür: "Diğer misafirlerimle meşgul olamadım."- Ö. Seyfettin
diğerleri
Избранное