diğerleri

listen to the pronunciation of diğerleri
Турецкий язык - Английский Язык
everybody else

Tom wondered why Mary wasn't as busy as everybody else. - Tom, Mary'nin neden diğerleri kadar meşgul olmadığını merak etti.

Tom waited with everybody else. - Tom diğerleriyle bekledi.

others

Some of the students went by bus, and others on foot. - Bazı öğrenciler otobüsle gitti, diğerleri de yürüyerek gitti.

Don't say bad things about others. - Diğerleri hakkında kötü şeyler söyleme.

rest

To me, love is being able to restrain one's own feelings and take others into consideration. - Bence sevgi birinin kendi duygularını dizginleyebilir ve diğerlerini dikkate alır.

Tom isn't like the rest of us. - Tom diğerlerimiz gibi değil.

diğer
other

All the other languages are easier than Uighur. - Diğer tüm diller Uygurca'dan daha kolaydır.

I took one, and gave the other apples to my little sister. - Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.

diğerleri kadar iyi
with the best
diğer
another

It is difficult to translate a poem into another language. - Bir şiiri diğer bir dile çevirmek zordur.

He lit another cigarette, but immediately put it out. - Diğer sigarayı yaktı fakat onu derhal söndürdü.

ve diğerleri
et al
diğer
other; different; another
diğer
forth
diğer
{s} different

Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say. - Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi.

When I first laid eyes on Tom, I knew he was different from any other man I'd ever met. - Tom'u ilk kez gördüğümde, onun şimdiye kadar karşılaştığım diğer bir erkekten farklı olduğunu biliyordum.

diğer
(Bilgisayar) others

Some months have thirty days, others thirty one. - Bazı aylar otuz çeker, diğerleri otuz bir.

Some are good at English, and others are good at mathematics. - Bazıları İngilizcede iyiler,ve diğerleri matematikte iyiler.

diğer
(Bilgisayar) alternate
diğer
(Bilgisayar) miscellaneous
diğer
(Bilgisayar) special

Three other people were singled out for special praise. - Diğer üç kişi özel övgü için seçildi.

diğer
(Bilgisayar) more

Why have the apes evolved more than other animals? - Maymunlar niçin diğer hayvanlardan daha çok evrim geçirdi?

I love him more than any of the other boys. - Ben onu diğer çocukların herhangi birinden daha çok seviyorum.

diğer
(Bilgisayar) accent

The other kids at school made fun of him because of his strange accent. - Garip aksanı yüzünden okuldaki diğer çocuklar onunla dalga geçti.

diğer
second

I lost a glove. Now what should I do with the second one? - Eldivenin tekini kaybettim. Şimdi diğer tekiyle ne yapmam gerekiyor?

My youngest brother has two children from his first marriage, and another child from his second. - En küçük erkek kardeşimin ilk evliliğinden iki çocuğu var, ve diğer çocuk ikinci evliliğinden.

diğer
hetero-
diğer
alternative

Did you consider other alternatives? - Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives. - Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.

diğer
farther
Diğer
alternate, alternative
diğer
altered
diğer
other, the other
ve diğerleri
and so forth
ve diğerleri
and so on
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение diğerleri в Турецкий язык Турецкий язык словарь

diğer
Başka, özge, öteki, öbür
diğer
Başka, özge, öteki, öbür: "Diğer misafirlerimle meşgul olamadım."- Ö. Seyfettin
diğerleri
Избранное