Tom couldn't walk without a cane.
- Tom bir değnek olmadan yürüyemedi.
Our teacher used to say This is going to hurt me more than it hurts you before laying into us with a cane.
- Öğretmenimiz bizi bir değnekle dövmeden önce Bu, sizden ziyade beni incitecek. derdi.
Speak softly and carry a big stick.
- Aba altından değnek göster.
Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
- 1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
- 1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
This is a magic wand.
- Bu sihirli bir değnek.
Tom bought his magic wand at a magic wand shop.
- Tom sihirli değneğini bir sihirli değnek dükkanından aldı.