Tom detayları bilmiyor.
- Tom doesn't know the details.
Lütfen bana kaza detayları veriniz.
- Please give me the details of the accident.
Onu daha ayrıntılı olarak açıklayabilir misiniz?
- Would you explain it in more detail?
O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı.
- He described the incident in detail.
Tom'un detayları bilmesi gerekmez.
- Tom doesn't need to know the details.
Tom detayları bilmiyor.
- Tom doesn't know the details.
Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.
- Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway.
Ayrıntıları bilmiyorum.
- I don't know the details.
Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.
- Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway.
Ayrıntıları bilmiyorum.
- I don't know the details.
Lütfen bana ayrıntılı planınızı gösterin.
- Please show me your detailed plan.
Lütfen bana ayrıntılı planınızı gösterin.
- Please show me your detailed plan.
Tom Mary'ye çok ayrıntılı bir cevap verdi.
- Tom gave Mary a very detailed answer.
Daha detaylı bilgi istiyorum.
- I'd like more detailed information.
Daha detaylı bilgi istiyorum.
- I want more detailed information.
Onun tarihsel ayrıntılar hakkında büyük bir bilgi deposu var fakat hayatta onun bir işe yaradığından cidden süphe duyuyorum.
- He has a great storehouse of knowledge about historical details but I seriously doubt that's of any use in life.
Bana onun ayrıntılarını verin.
- Give me the details of it.
He is a detail-oriented person.
Olay yerini detaylı olarak tanımladı.
- She described the scene in detail.
Pilot manzarayı detaylı olarak açıkladı.
- The pilot described the scene in detail.
Ben nedeni ayrıntılı olarak açıkladım.
- I explained the reason in detail.
Şu kazayı ayrıntılı olarak anlatın.
- Describe that accident in detail.
In his works on astronomy, the Germanastronomer Kepler describes, in great detail, themovement of the planets around the sun.
We need to have the minivan detailed.
I'll detail the exact procedure to you later.
The arresting officer asked the suspect for his details.
We missed several important details in the contract.
I don't concern myself with the details of accounting.
This etching is full of fine detail.
I do not understand it, could you please explain it to me in detail?.
I don't know much about it, so I hope I don't have to go into detail.
... great detail in the 52 Android sessions and code labs that ...
... Amazing eye to detail, these people. ...