Onun hepsi çok umutsuz.
- It's all so hopeless.
Ona bunun umutsuz olduğunu söyle.
- Tell her this is hopeless.
Lee durumun ümitsiz olduğunu kabul etmedi.
- Lee did not agree that the situation was hopeless.
Sen gerçekten ümitsizsin.
- You really are hopeless.