despite the fact that; although

listen to the pronunciation of despite the fact that; although
Английский Язык - Турецкий язык

Определение despite the fact that; although в Английский Язык Турецкий язык словарь

though
-diği halde, ise de; -e rağmen/karşın: Though they know he's a fool, they still like him. Aptal olduğunu bilmelerine rağmen onu
though
conj. gerçi
though
(bağlaç) gerçi, olduğu halde, karşın, rağmen, olsa da, sa bile
though
her ne kadar, her ne halde
though
karşın

Jim ile hiç karşılaşmamış olmama karşın, ben hemen onu ayırt ederim. - Though I had never met Jim, I could pick him out right away.

Kaybolma ihtimalimize karşın, yönleri yazmayı düşündüm. - We thought we would write out the directions, in case you got lost.

though
-e rağmen
though
-e karşın
though
-diği halde
though
ise de
though
güya
though
halde

Bay Smith, söz verdiği hâlde henüz dönmedi. - Mr. Smith hasn't turned up yet though he promised to.

Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi. - Mr Smith has not turned up yet though he promised to come.

though
-se bile
though
herşeye rağmen
though
yine de

O, kötü havaya rağmen yine de geldi. - She came even though the weather was bad.

Yine de büyük olasılıkla ne olacağını tahmin edebilirsin. - You can probably guess what happens though.

though
karamazdan
despite the fact
-e rağmen
though
gerçi

Gerçi onun büyük bir sorunu var. - She has a big problem, though.

Fransızca öğrenmeye biraz ilgim var ama o zor değil mi? Hiç değil. İngilizceden 100 kat daha kolay! Gerçekten mi? Eh, en azından benim için öyle. Bunun nedeni senin ana dilin olması gerçi - I've got a bit of interest in learning French, but isn't it hard? Not at all. It's 100 times easier than English! Really? Well, at least to me it is. That's because you're native though

though
olsa da

Bu, isteğe bağlı olsa da hala ev ödevini yapman gerekiyor. - Even though it's optional, you should still do the homework.

Hafif bir suçluluk duygusu olsa da o kendini gülmekten alamadı. - He could not refrain from smiling, though with a slight sense of guilt.

though
rağmen

Fakir olmasına rağmen, o mutluydu. - Though he was poor, he was happy.

Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım. - Though I am tired, I will work hard.

Английский Язык - Английский Язык
though
despite the fact that; although

    Расстановка переносов

    de·spite the fact that; al·though

    Произношение

Избранное