Apple güzel donanım tasarlamak için çok çabaladı.
- Apple tried a lot to design beautiful hardware.
Sinema filmi için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
- I have to design a new poster for the movie.
O, fildişi tasarımlar oydu.
- He carved designs in ivory.
Tom bu tasarımı sevmez.
- Tom doesn't like this design.
Bu ders kitabı yeni başlayanlar için dizayn edilmiştir.
- This textbook is designed for beginners.
Yağlama sistemi kötü dizayn edilmişti.
- The lubrication system was poorly designed.
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
- Using muddy colors for this design is not a good idea.
O bir tasarımcı olmak istiyor.
- She wants to be a designer.
O, bir tasarımcı olmayı umuyor.
- She hopes to become a designer.
Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.
- Mayuko designed a dress for herself.
Beyaz Saray'ı kim tasarladı?
- Who designed the White House?
Bu, o amaç için tasarlanmadı.
- It wasn't designed for that purpose.
Tabak üzerindeki deseni seviyor.
- She likes the design on the plate.
Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu.
- Tom volunteered to design a website for a local charity.
Film için yeni bir afiş tasarlamak zorundayım.
- I have to design a new poster for the film.
Büyüyünce Lego model tasarımcısı olmak istiyor.
- He wants to be a Lego model designer when he grows up.
I give it you without any other design than to shew you that I reckon nothing dear to me, when I want to do you a pleasure.