O savaş karşıtı bir gösteriye katıldı.
- He took part in the anti-war demonstration.
Bu ülkenin lideri şiddetli bir biçimde Amerikan karşıtıdır.
- The leader of this country is fiercely anti-American.
Bence, sigara karşıtı yasa makul.
- The anti-smoking law is just, in my opinion.
Birçok kişi antibiyotiklerin virüs kaynaklı hastalıklara karşı etkisiz olduklarının farkında değil.
- Many people don't realize that antibiotics are ineffective against viral diseases.