derm

listen to the pronunciation of derm
Английский Язык - Турецкий язык
{i} cilt
(Tıp) (a) Bakınız: Cutis or Corium
{i} deri
{i} alt deri
{i} derma

Tom başarılı bir dermatologdur. - Tom is a successful dermatologist.

Tom bir dermatologtur. - Tom is a dermatologist.

guts
{i} k.dili. cesaret, yürek: He's got guts. Bayağı cesur o
guts
bağırsak
guts
göt
guts
büzük
guts
öz
guts
kararlılık
guts
içerik
guts
azim
guts
cesaret

Planıma hayır diyecek cesareti yok. - He doesn't have the guts to say no to my plan.

Tom'un Mary'den borç para istemeye cesareti var. - Tom has a lot of guts asking Mary for a loan.

guts
gutsy argo cesur
guts
güç/cesaret/bağırsaklar
guts
{i}

Tom'un onu yapmak için cesareti yok. - Tom doesn't have the guts to do that.

Artık hiç kimsenin onu yapmak için cesareti var gibi görünmüyor. - No one seems to have the guts to do that anymore.

guts
{i} bağırsaklar
guts
{i} çoğ. bağırsaklar
guts
sakınmasız
guts
(isim) bağırsaklar, sindirim sistemi, iç, öz, cesaret, enerji, kişilik gücü
guts
{i} sindirim sistemi
Английский Язык - Английский Язык
A dermatologist
guts

I saw an accident and a girl was lying on the pavement and her derms were all hanging out.

A suffix or terminal formative, much used in anatomical terms, and signifying skin, integument, covering; as, blastoderm, ectoderm, etc
{i} skin, dermis (Anatomy, Zoology)
The integument of animal; the skin
derm-
Variant of derma-
-derm
having a specified skin or covering
Турецкий язык - Английский Язык

Определение derm в Турецкий язык Английский Язык словарь

derm atogr afi
(Tıp) dermatography
derm

    Произношение

    Этимология

    (abbreviation.) Dutch darm (“intestine”) through Afrikaans derm (“intestine”)
Избранное