derili

listen to the pronunciation of derili
Турецкий язык - Английский Язык
having skin of a particular type (i.e. dark-skinned)
skinned
deri
(Mühendislik) leather

The shop carried leather goods. - Dükkân deri ürünler getirdi.

The shoes were made of some soft stuff that looked like leather. - Ayakkabılar, deriye benzeyen yumuşak bir malzemeden yapıldı.

deri
skin

Tom was nothing but skin and bone. - Tom deri ve kemikten başka bir şey değildi.

The skin of animals is covered with hair. - Hayvanların derisi kıllarla kaplı.

deri
leather-like
deri
{i} integument
deri
{i} fell

She fell into a profound sleep. - O derin bir uykuya daldı.

Fadil fell deeply in love with a Muslim woman from Egypt. - Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.

deri
(Tıp) derm-
deri
tegument
deri
(Tıp) dermis
deri
dermat
deri
derma
deri
pelt
deri
{i} hide
Deri
lether
Deri
leatherback
deri
coriaceous
deri
peel, rind
deri
skin, hide; leather; peel
deri
(hayvan) pelt
deri
resembling leather
deri
cutaneous
deri
rind
deri
derm
deri
skin, hide
deri
(Anatomi) cutis
deri
(Anatomi) corium
ince derili
thin skinned
kalın derili
thickskinned
kalın derili
pachydermatous
kalın derili hayvan
pachyderm
kara derili
dark-skinned
Английский Язык - Английский Язык

Определение derili в Английский Язык Английский Язык словарь

Deri
{i} family name
Турецкий язык - Турецкий язык
Derisi olan, deri ile kaplanmış olan
DERİ
(Osmanlı Dönemi) f. Farsçanın sahihi, fasih olanı. (Kapı demek olan "der" ismi Farsça olduğu halde Arapça sayılarak müennesi "deriyye" yapılmıştır.)
DERİ
(Osmanlı Dönemi) Havası hoş ve lâtif. Yeşilliği bol olan dağ eteği
Deri
(Osmanlı Dönemi) YELEMLEM
Deri
(Osmanlı Dönemi) BADİ'
Deri
(Osmanlı Dönemi) CİLD
deri
islamiyetten sonra gelişen Farsça
deri
İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan derisi
deri
insan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı tabaka
deri
Bu deriden yapılmış
deri
Soyulmadan yenen yemişlerin ince kabuğu veya soyulan yemişlerde kabuk altındaki zar
deri
Cilt
deri
Toplantı, düğün
deri
Bu deriden yapılmış: "Üstünde yine o siyah deri pardösüsü, kolunda siyah deri çantası."- N. Cumalı
deri
Pazar veya panayır kurulan gün, dernek
deri
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı örtü
deri
İnsan ve hayvan vücudunu kaplayan tüy, kıl veya pulla kaplı örtü: "Bütün kemikleri, ince bir deri altında birer birer sayılıyordu."- P. Safa. İşlenerek kullanılır duruma getirilmiş hayvan derisi
deri
Pazar ya da panayır kurulan gün
derili
Избранное