Yaşlı insanlara saygı göstermeliyiz.
- Wir sollten alten Menschen Respekt zeigen.
Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.
- Wenige Menschen leben länger als hundert Jahre.
Edebiyat bize insanlık hakkında öğretir.
- Literature teaches us about humanity.
Angarya, insanlık dışı bir suçtur.
- Slavery is a crime against humanity.
İnsanlar ekosistemin bozulmasını önleyebilecek mi?
- Will humanity be able to prevent the degradation of ecosystems?
Bazı yorumları okurken, insanlar insanlığa olan inançlarını tamamen kaybedebilirler.
- When reading certain comments, people can completely lose faith in humanity.
Müzik insanlık için ortak bir dildir.
- Music is a common speech for humanity.
İnsanlığın çıkarları için çalışmalısın.
- You should work in the interests of humanity.
Human beings are different from animals in that they can think and speak.
- Menschliche Wesen unterscheiden sich von den Tieren dadurch, dass sie denken und sprechen können.
All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
- Alle Menschen sind frei und gleich an Würde und Rechten geboren. Sie sind mit Vernunft und Gewissen begabt und sollen einander im Geist der Brüderlichkeit begegnen.