Gençlerden biri çığlık attı. - One of the youngsters screamed.
Gençlerden biri çığlık attı.
One of the youngsters screamed.
Gençlerden birinin ayağı takıldı ve düştü. - One of the youngsters tripped and fell.
Gençlerden birinin ayağı takıldı ve düştü.
One of the youngsters tripped and fell.
From the old ox, the young one learns to plow. - Vom älteren Ochsen lernt der junge zu pflügen.
From the old ox, the young one learns to plow.
Vom älteren Ochsen lernt der junge zu pflügen.