depolamak

listen to the pronunciation of depolamak
Турецкий язык - Английский Язык
store

I don't have enough space to store these boxes. - Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.

garner
warehouse
lay in
lay up
to store, to lay sth up, to lay sth in
store up
stock
to store

I don't have enough space to store these boxes. - Bu kutuları depolamak için yeterli yerim yok.

stockpile
stock up
lay down
depolama
storage

They said storage costs were too high. - Depolama maliyetlerinin çok yüksek olduğunu söylediler.

The apartment has both a storage room and a balcony. - Dairenin hem bir depolama odası hem de bir balkonu var.

depolama
data storage
depolama
archiving
depolama
stockpiling
depolama
stowage
depolama
holding
depola
stock up
depola
store

Tom needed to store his stuff somewhere, so I told him he could put it in our garage. - Tom'un eşyasını bir yere depolaması gerekiyordu, bu yüzden ona bizim garaja koyabileceğini söyledim.

A camel can store a large amount of fat in the hump on its back. - Develer hörgüçlerinde çok miktarda yağ depolayabilir.

depola
{f} storing

Cactuses are very good at storing water. - Kaktüsler su depolamada çok iyidir.

depolama
act of storing
depolama
storing, storage
depolama
act of setting aside goods and materials for future use; space in which items can be stored
depolama
(Nükleer Bilimler) storing

Cactuses are very good at storing water. - Kaktüsler su depolamada çok iyidir.

siloda depolamak
silage
vakumlu plastik kılıflarla depolamak
moth ball
yeniden depolamak
restock
Турецкий язык - Турецкий язык
Depo etmek, biriktirmek
Bir bellek cihazına veriyi yerleştirmek veya saklamak
ambarlamak
depolama
Bellek cihazına verinin yerleştirilmesi veya saklanması
depolama
Depolamak işi
depolamak
Избранное