Bu kırık pencereden o sorumludur.
- She is responsible for this broken window.
O, çevreden sorumlu bakandır.
- He is the minister responsible for the environment.
Sami çok güvenilir ve sorumluydu.
- Sami was very reliable and responsible.
Ben işte güvenilir ve sorumluluk sahibi bir insanım.
- I'm a reliable and responsible person at work.
Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.
- Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death.
Tom'un sorumlu olduğundan emin değilim.
- I'm not certain Tom is responsible.
Ben işte güvenilir ve sorumluluk sahibi bir insanım.
- I'm a reliable and responsible person at work.
Kazadan sorumlu olan benim.
- It is I that am responsible for the accident.
Kazadan sorumlu olan sensin.
- It is you that are responsible for the accident.