deneyle

listen to the pronunciation of deneyle
Турецкий язык - Английский Язык
by experimentation
deney
experiment

Those two experiments yielded similar results. - Şu iki deney benzer sonuçlar vermiştir.

She applied what she had learned in class to the experiment. - O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.

deney
test

This very interesting test reveals your professional personality. - Bu çok ilginç deney senin mesleki kişiliğini meydana çıkarmaktadır.

Dr. Tanaka carried out tests for two years on three hundred rats. - Dr. Tanaka üç yüz fare üzerinde iki yıldır deneyler gerçekleştirdi.

deney
experimentation
deney
(Tıp) assay
deney
(İnşaat,Ticaret) testing
deney
proving
deney
do experiment
deney
pilot

There is an urgent need for experienced pilots. - Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.

deney
experiment, test
deney
experimental

What did the experimental set-up look like? What was connected to what and how? - Deneysel kurulum neye benziyordu? Ne neye ve nasıl bağlıydı?

What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools? - Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?

deney
experience

Canada is a good place to go if it's your first experience living abroad. - Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.

According to my experience, it takes one year to master French grammar. - Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.

deney
exercise
deneylemek
to experiment on/with
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение deneyle в Турецкий язык Турецкий язык словарь

DENEY
(Osmanlı Dönemi) Bak: Tecrübe
Deney
tecrübe

Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim. - Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.

deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir var sayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe: "... kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz."- Anayasa
deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir var sayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe
deney
Bir önermeyi doğrulamak amacıyla yapılan işlem
deney
Deneyim, tecrübe: "Herkesin kendi deneyi ile bildiği bir gerçek vardır."- H. Taner
deney
Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem
deney
Deneyim, tecrübe
deneylemek
Deney yapmak
deneyle
Избранное