We're all inexperienced.
- Biz hepimiz deneyimsiziz.
Tom is still young and inexperienced.
- Tom hâlâ genç ve deneyimsiz.
I think Tom's unsophisticated.
- Sanırım Tom deneyimsiz.
Tom seems unsophisticated.
- Tom deneyimsiz görünüyor.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?
- Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
People could have avoided many mistakes by simple experiments.
- İnsanlar basit deneyimlerle birçok hatadan kaçınabilirlerdi.
Our experiment went wrong last week.
- Geçen hafta deneyimiz kötü geçti.
Tom likes experimenting.
- Tom deneyimi seviyor.
Ben bunun en iyi yol olduğunu tecrübe ile öğrendim.
- Ben bunun en iyi yol olduğunu deneyimle öğrendim.