To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him.
- Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.
Tom had some very unusual experiences.
- Tom'un bazı çok olağandışı deneyimleri vardı.
According to my experience, it takes one year to master French grammar.
- Benim deneyimlerime göre, Fransızca dil bilgisini öğrenmek bir yıl alır.
From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
- Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
People could have avoided many mistakes by simple experiments.
- İnsanlar basit deneyimlerle birçok hatadan kaçınabilirlerdi.
Ignoring the fact that the conditions were slightly different, the results of our experiment were identical with Robinson's.
- Şartların biraz farklı olduğunu göz ardı edersek, deneyimizin sonuçları Robinson'ınkiyle aynıydı.
Tom likes experimenting.
- Tom deneyimi seviyor.