Sağlık, hastalık gelene kadar kıymetli değildir.
- Health is not valued till sickness comes.
Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil).
- The functions sine and cosine take values between -1 and 1 (-1 and 1 included).
O, her zaman karısının görüşlerine değer verir.
- He always values his wife's opinions.
Tom onu almadan önce bir ressam tarafından tabloya bir değer biçtirdi.
- Tom had the painting appraised by an expert before he bought it.
Sami kendini yeterince değerli hissetmedi.
- Sami didn't feel valued enough.
Hiçbir şey zamandan daha değerli değildir fakat hiçbir şey daha az değerli değildir.
- Nothing is more valuable than time, but nothing is less valued.
Aynı değerleri paylaşmıyoruz.
- We don't share the same values.
Mary ahlaki değerlerini reddetti ve bir hiççi oldu.
- Mary renounced her moral values and became a nihilist.
Bu belirsiz zamanlarda yaşamada, esnek olmak ve geleneksel değerlere esir olmamak gerekmektedir.
- In living through these uncertain times, it is necessary to be flexible and not be a captive to traditional values.
Tom ve ben aynı değerleri paylaşmayız.
- Tom and I don't share the same values.