Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Ben az önce keyifli bir haber aldım.
- I've just received some delightful news.
Erkek kardeşim pul koleksiyonundan büyük keyif alır.
- My brother takes great delight in his stamp collection.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
Gerçek bir zevkle kitabını okudum.
- I read your new book with real delight.
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
- I have received your letter and read it with delight.
Alandaki bir uzman tarafından takdir edilmek hoş.
- It is delightful to be praised by an expert in the field.
Portakal çiçekleri rahatlatıcı bir etki ve hoş bir kokuya sahiptir.
- Orange blossoms have a relaxing effect and a delightful scent.
Tatlı bir mizah duygusu var.
- She has a delightful sense of humor.