Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Ben başarınızdan mutluluk duyuyorum.
- I am delighted at your success.
Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.
- I'd be delighted if you'd come with me.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Tom onu duyduğuna hoşnut olacak.
- Tom will be delighted to hear that.
O hediyemden çok hoşnut oldu.
- She was much delighted at my gift.
Seni gördüğüme memnun oldum.
- I'm delighted to see you.
Jane'i partide memnun buldum.
- I found Jane delighted at the play.
Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Ben az önce keyifli bir haber aldım.
- I've just received some delightful news.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
- Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- He took delight in talking with friends.
... And I hope you're going to be delighted by some of the ...
... URS GASSER: I'm delighted to be here. ...