Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Ben az önce keyifli bir haber aldım.
- I've just received some delightful news.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Benim için büyük zevk, Mary bana Boston'dan bir hediye olarak bir müzik kutusu getirdi.
- Much to my delight, Mary brought me a music box from Boston as a gift.
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
- I have received your letter and read it with delight.
Sevinmek, üzülmenin karşıtıdır.
- Delight is the opposite of sorrow.
O, arkadaşları ile konuşmaktan zevk aldı.
- He took delight in talking with friends.
İyi habere mutlu oldular.
- They were delighted at the good news.
Benimle gelseydiniz mutlu olurdum.
- I'd be delighted if you'd come with me.
İnsanların keyifli olduklarını düşünüyorum.
- I think people are delighted.
Çin kültürü ile ilgili her zaman hoşnuttum.
- I've always been delighted with the chinese culture.
O hediyemden çok hoşnut oldu.
- She was much delighted at my gift.
Portakal çiçekleri rahatlatıcı bir etki ve hoş bir kokuya sahiptir.
- Orange blossoms have a relaxing effect and a delightful scent.
Alandaki bir uzman tarafından takdir edilmek hoş.
- It is delightful to be praised by an expert in the field.
Tatlı bir mizah duygusu var.
- She has a delightful sense of humor.
Tanıştığımıza memnun oldum.
- I'm delighted to make your acquaintance.
Jane'i partide memnun buldum.
- I found Jane delighted at the play.