delenglish | adronato

listen to the pronunciation of delenglish | adronato
Английский Язык - Турецкий язык

Определение delenglish | adronato в Английский Язык Турецкий язык словарь

gray
{f} ağarmak
gray
ağartmak
gray
{i} gri

Babamın saçı grileşti. - Father's hair has turned gray.

Babamın mavi gri bir kravatı var. - My father has a blue and gray tie.

gray
{s} boz

Bozkurt, beni yeme, senin için bir şarkı söylerim. - Don't eat me, gray wolf, I'll sing a song for you.

gray
{s} sıkıntılı
gray
(Aİ) bkz.grey
gray
silikleştirmek
gray
(to) silikleştirmek
gray
{s} kır

Tom gri bir takım elbise giyiyordu ve kırmızı bir kravat takıyordu. - Tom was wearing a gray suit and a red tie.

Gri, kırmızı ile iyi gider. - Gray goes well with red.

gray
(isim) gri
gray
{s} kırlaşmış
gray
(Nükleer Bilimler) (reactor technology) gri
gray
{f} kırlaşmak
gray
s., i. gri
gray
{s} külrengi
gray
{s} kapalı
gray
(Nükleer Bilimler) (Gy) gray
gray
{f} beyazlaşmak
Английский Язык - Английский Язык
gray