Onun açtığı davalar çok ilgisiz ve o savunmasız bırakıldı.
- The actions she took were too careless, and she was left defenseless.
Leyla masum ve savunmasız bebekleri öldürdü.
- Layla killed innocent and defenseless babies.
Almanların güçlü savunmaları vardı.
- The Germans had strong defenses.
İddialara göre o onu kendini savunmak için öldürdü.
- She allegedly killed him in self defense.
Amerikan futbolunda defansın belirli bir işi var.
- In American football the defense has a specific job.
Tom kendini korumak için Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.
- Tom claims he shot Mary in self defense.
Department of Defense.