The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said.
- Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.
He cheated death many times on the battlefield.
- Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.
Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before.
- Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.
Tom has been to Boston a number of times.
- Tom defalarca Boston'da bulundu.