defada

listen to the pronunciation of defada
Турецкий язык - Английский Язык
at once
Immediately; now; right away

Tell the doctor to come at once. She is having a baby.

At the same time; simultaneously; together; at a time

He tried to eat four cookies at once.

immediately, right now; all at once, all together, at the same time
simultaneously; "he took three cookies at a time"
without delay or hesitation; with no time intervening; "he answered immediately"; "found an answer straightaway"; "an official accused of dishonesty should be suspended forthwith"; "Come here now!"
bir defada alınan miktar
batch
defa
time

When meeting a person for the first time, keep the conversation light. - Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür.

Is this the first time you have tasted it? - İlk defa mı tadına bakıyorsun?

defa
times

The movie star ate crow many times because of all the thoughtless things she said. - Film yıldızı söylediği bütün düşüncesiz şeylerden dolayı hatasını kabul etmekte defalarca zorlandı.

Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before. - Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.

defa
time, turn: üç defa three times
defa
times in a
defa
volta
orakla bir defada biçilen yer
swath
defa
clip
bir defada
at one heat
bir defada
at once

Nobody can do two things at once. - Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.

May I wash all my laundry at once? - Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?

bir defada
outright
bir defada satın almak
buy outright
kuluçkadan bir defada çıkan civcivler
clutch
orakla bir defada biçilen yer
swathe
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение defada в Турецкий язык Турецкий язык словарь

defa
Kez, kere
DEFA
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin eğilip ikiye bükülmesi
DEFA
(Osmanlı Dönemi) Boynuz ve kanat uzunluğu
defa
Kez, kere: "İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı."- Y. K. Beyatlı
defada
Избранное