defa

listen to the pronunciation of defa
Турецкий язык - Английский Язык
time

This time, it looks like it is me who is wrong. - Bu defa hatalı olan benim gibi görünüyor.

He cheated death many times on the battlefield. - Savaş alanında defalarca kefeni yırttı.

times

Tom didn't need to look at the menu because he'd been to that restaurant many times before. - Tom'un menüye bakmasına gerek yoktu çünkü daha önce o restoranda defalarca bulunmuştu.

Tom has been to Boston a number of times. - Tom defalarca Boston'da bulundu.

time, turn: üç defa three times
times in a
volta
clip
bu defa
this time

This time, he got results. - Bu defa sonuçları aldı.

Tom is willing to help us again this time. - Tom bu defa tekrar bize yardım etmeye istekli.

iki defa
twice

I've climbed Mt. Fuji twice. - İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.

The plane circled the airport twice after taking off. - Uçak havalandıktan sonra havaalanı etrafında iki defa dolandı.

pek çok defa
quite a lot
pek çok defa
quite a bit
bir defa
once

May I wash all my laundry at once? - Bütün çamaşırımı bir defada yıkayabilir miyim?

Nobody can do two things at once. - Kimse bir defada iki şeyi yapamaz.

birçok defa
many times
ilk defa görmek
to see for the first time
kaç defa
How many times
yüz defa
hundred
bahis def’i
(Kanun) gambling plea
bin defa
a thousandfold
bininci defa
for the nth time
bir defa yaz hep oku
(Askeri) write once read many
bir iki defa
once and again
bir iki defa
once or twice
birçok defa
so many times
bu defa
this time; and now
bu ilacı günde kaç defa kullanmalıyım
How often should I take the medicine
gelecek defa doğru yapacağım
Next time I'll get it right
her defa/defasında
each time
ikinci defa çıkan ot
rowen
ilk defa kullanmak
christen
ilk defa savaşa girme
baptism of fire
saatte kaç defa var
What's the frequency per hour
sayısız defa
heaps of times
son defa
for the last time
son defa
1. last time. 2. for the last time
yılda iki defa olan
biannual
çok defa
1. often, frequently. 2. many times
çok defa
numbers of times
üç defa
thrice
Турецкий язык - Турецкий язык
Kez, kere
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyin eğilip ikiye bükülmesi
(Osmanlı Dönemi) Boynuz ve kanat uzunluğu
Kez, kere: "İlk defa bu fikir, bir fikir olmaktan çıktı."- Y. K. Beyatlı
bir defa
İlk önce, hele
bir defa
Cümle sonunda "oldubitti" anlamında kullanılır
defa
Избранное