Atama ile boş kontenjanı doldurdular.
- They filled the vacancy by appointment.
Tom'un ataması derhal yürürlüğe girer.
- Tom's appointment is effective immediately.
Jane'nin ebeveynleri onun okulda bir öğretmen olarak tayin edilmesinden memnundu.
- Jane's parents were pleased about her appointment as a teacher at the school.
Biz, randevusuz başkalarını ziyaret etmekten kaçınmalıyız.
- We must avoid calling on others without an appointment.
Siz onu randevu ile ziyaret etmelisiniz.
- You should visit him by appointment.
İşte, randevu kartınız.
- Here is your appointment card.
Acil bir işten dolayı randevumu iptal ettim.
- I canceled my appointment because of urgent business.
Tom, Mary'le daha sonra buluşmak için sözleşti.
- Tom made an appointment to meet Mary later.
Acele etmezsen buluşmana geç kalacaksın.
- If you don't hurry, you'll be late for your appointment.
According to the appointment of the priests. --Ezra vi. 9.