Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
- Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
Askerler köyü kuşattı.
- The soldiers surrounded the village.
Brown etrafının çevrildiğini gördü.
- Brown saw that he was surrounded.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Yeni çevreme uyum sağlamayı oldukça zor buldum.
- I found it pretty hard to adjust to my new surroundings.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
- Most castles have a moat surrounding them.