Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
- There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
Bu köpek ırkının çok özel işaretleri var.
- This dog breed has very special markings.
Öğretmen kağıtları işaretlemekle meşgul.
- The teacher is busy marking papers.
Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
- There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
Bizim ve komşunun avlusu arasındaki sınırı işaretlemek için bir çit vardır.
- There is a fence marking the boundary between our yard and the neighbor's.
Bu işaretlemeler ne anlama geliyor?
- What do these markings mean?
A building with high ceilings and huge rooms may be less practical than the colorless block of offices that takes its place, but it often fits in well with its surroundings.
- Ein Gebäude mit hohen Decken und riesigen Räumen mag weniger praktisch sein als der farblose Büroblock, der es ersetzt, aber dafür fügt es sich oft gut in seine Umgebung ein.