Yapacak bir şeyiniz yoksa, odanızın tavanına bakın.
- If you don't have anything to do, look at the ceiling of your room.
Tom, mutfağın tavanını boyaması için yardımcı olacağı konusunda Mary'ye güvence verdi.
- Tom assured Mary that he'd help her paint the ceiling of her kitchen.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
- They put a coat of paint on the chair.
Ceketi askı kancasına koy.
- Put the coat on the hanger.
Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.
- Tom hung his coat on one of the hooks near the door.