John is not as old as Bill; he is much younger.
- John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
I like to play sport for fun not for competition.
- Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
I ain't worried about what he might say.
- Onun söyleyebileceği şey hakkında endişeli değilim.
It ain't like before, you know.
- O eskisi gibi değil, biliyorsun.
I am not tired. Neither am I.
- Yorgun değilim. Ben de.
I am not the captain of the new team.
- Ben yeni takımın kaptanı değilim.
Life is not an exact science, it is an art.
- Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
You have added a comment, not a translation. To add a translation, click on the «あ→а» icon above the sentence.
- Bir yorum eklediniz, çeviri değil. Çeviri eklemek için, cümle üzerindeki «あ→а» simgesine tıklatın.