değişim

listen to the pronunciation of değişim
Турецкий язык - Английский Язык
change

The year 1796 saw a change in American politics. - 1796 yılında, Amerikan siyasetinde bir değişim gördüm.

You need to have exact change to pay the toll of the expressway. - Otoban geçiş ücretini ödemen için tam değişime sahip olmalısın.

alteration
variation
in change
(Ticaret) exchange

Our school has accepted three Americans as exchange students. - Okulumuz üç Abd'liyi değişim öğrencisi olarak kabul etti.

As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper. - İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti.

metamorphosis
mutation
changing
(Denizcilik) variation (in the direction of the wind)
change, alteration
changing, change; alteration; variation; barter; change in the wind direction
(Matematik) variation; change in the value of a variable; difference between two values of a variable
turn
exchange , interchange
meta
geol. the formation of aggregates
barter, exchange
permutation
modification
switch
biol. variation
variance
(Ticaret) barter
(Bilgisayar) substitution
(Gıda,İnşaat) gradient
interchange
displace
(Biyokimya) transition
shift
umschwung
conversion
flux

Everything is in flux. - Her şey değişim halinde.

evolution
diversity
fluctuation
alternation
exchange of
(Biyokimya,Kanun) transformation
of exchange
altering
supersession
inversion
değişim yönetimi
Change management
değişim etmek
(Denizcilik) (for the wind) to change direction
değişim halinde
in flux

Everything is in flux. - Her şey değişim halinde.

dereceli değişim
(Askeri) gradient slope
birlikte değişim
(Gıda) covariance
iyon değişim kromatografisi
(Fizik) ion exchange chromatography
kimyasal değişim
chemical change
mevsimlik değişim
seasonal variation
toplumsal değişim
(Pisikoloji, Ruhbilim) social change
Kur Değişim Ücreti
(Finans) Exchange Rate Change Fee
değişimler
changes

It is difficult to adapt oneself to sudden changes of temperature. - Kendini sıcaklığın ani değişimlerine göre ayarlamak zordur.

Excessive gambling causes the same brain changes as a drug addiction. - Fazla kumar, uyuşturucu bağımlılığına benzer beyin değişimlerine neden olur.

standart değişim sistemi
(Ticaret) standard exchange system
adiyabatik değişim
adiabatic change
ambülans değişim noktası
(Askeri) ambulance exchange point
ani değişim
volte face
döviz değişim ücreti
disagio
elektromanyetik değişim notu; En Az Gereklilikteki Acil Durum Muhabere Ağı
(Askeri) electronic change notice; Minimum Essential Emergency Communications Network
esas bölge/değişim mevkisi
(Askeri) primary zone/switch location
eşısıl değişim
isothermal change
fiyat değişim sınırı
price range
fiziksel değişim
physical change
font değişim karakteri
font-change character
frekans değişim anahtarlaması
(Askeri) frequency exchange keying
genetik değişim
crossover
izotermal değişim
isothermal change
kontrat değişim notu
(Telekom) contract change note
müşterek muhtelit değişim eğitimi; eğitim amaçlı müşterek muhtelit tatbikat
(Askeri) joint combined exchange training; joint combined exercise for training
olumsuz değişim
adverse change
oran değişim birimi; uzaktan kumanda cihazı
(Askeri) rate changes unit; remote control unit
park yeri değişim sayısı
parking turnover
politik değişim
(Politika, Siyaset) political alternation
reel değişim oranı
(Ticaret) real exchange ratio
senelik değişim
annual variation
serbest değişim bölgesi
(Hukuk) free zone of exchange
stok değişim fonu
(Kanun) stock exchange fund
teknik değişim
technical alteration
temelli bir değişim
fundemental change
veri değişim biçimi
data interchange format
video bilgisi değişim sistemi
(Askeri) video information exchange system
yıllık değişim
annual variation
zamana bağlı değişim
modulation
zorunlu değişim
(Ticaret) forced conversion
ısıl değişim
thermogram
şaşırtıcı değişim
switcheroo
Турецкий язык - Турецкий язык
Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon. Üretilen malların başka mallar veya para karşılığı değiştirilmesi
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
Üretilen malların başka mallar veya para karşılığı değiştirilmesi
Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
Rüzgârın yön değiştirmesi
varyasyon
değişim yönetimi
Hızla değişen bir ortamda ayakta kalabilmek ve rakiplerin önüne geçebilmek için, şirketin kendini yenilemesi, değişim fırsatlarını analiz edip ortaya çıkan potansiyeli değerlendirmesi ve en uygun stratejinin belirlenip bunun uygulanması için yeniden örgütlenme ve yapılanma işi
Değişimler
takallübat
değişim
Избранное