He tried different kinds of foods one after another.
- Birbiri ardına değişik türde yiyecekler denedi.
Why not try something different for a change?
- Değişiklik olsun diye neden farklı bir şey denemiyorsun?
The United States is a paradise for almost every kind of sports, thanks to its wonderfully varied climate.
- Harika değişik iklimleri sayesinde, Amerika Birleşik Devletleri, hemen hemen her türlü spor için bir cennettir.
Tom has varied tastes.
- Tom'un değişik damak zevkleri var.
The word has several meanings.
- Kelimenin değişik anlamları vardır.
Be original for a change.
- Değişiklik olsun diye özgün ol.
This is a refreshing change of pace.
- Bu ferahlatıcı bir değişiklik.
Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.
- Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu.
We talked about various topics.
- Biz değişik başlıklarda konuştuk.
This forest is full of diversity.
- Bu orman değişik türlerle doludur.