Mary declined an invitation to the concert.
- Mary konser için bir davetiyeyi geri çevirdi.
The invitation said, No gifts, please.
- Davetiye, Hediyeler yok, lütfen diyordu.
You start obsessing about these tiny little details like thickness of the wedding invitation paper.
When do you want me to send these invitations to our customers?
- Bu davetiyeleri müşterilerimize ne zaman göndermemi istiyorsun?
We've sent the invitations yesterday.
- Dün davetiyeleri gönderdik.