Onlar korkusuz görünüyordu.
- They seemed fearless.
Tom korkusuz, değil mi?
- Tom is fearless, isn't he?
Tom cesur ve korkusuz.
- Tom is courageous and fearless.
Yıldırıcı bir görevdi.
- It was a daunting task.
Zorluklar yıldırıcı ama biz bunların üstesinden gelebiliriz.
- The challenges are daunting, but we can overcome them.