Randevunda iyi zaman geçir.
- Have a good time on your date.
En son ne zaman biriyle çıktın?
- When was the last time you went on a date?
Dün gece Jane ile bir randevum vardı.
- I had a date with Jane last night.
Tom'un Mary ile dün gece bir randevusu vardı.
- Tom had a date with Mary last night.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Tom Mary ile amacına ulaşamadı; ondan buluşma talep ettiğinde o onu reddetti.
- Tom couldn't make the grade with Mary; she refused him when he asked her for a date.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Onunla flört ediyor musun?
- Do you ever date her?
Onlar kısa bir flört yaşadılar.
- They had a brief date.
Mary John'la buluşmak için çıksa, Tom kesinlikle memnun olmaz.
- Tom certainly wouldn't be pleased if Mary went out on a date with John.
Yakında buluşmak için bir randevu verdik.
- We made a date to meet soon.
Tinder bir popüler online tanışma uygulaması.
- Tinder is a popular online dating application.
Sanırım çevrim içi tanışma güvenli değil.
- I think online dating isn't safe.
Tom ve Mary birbirleriyle flört etmekten vazgeçtiler.
- Tom and Mary decided to quit dating each other.
Flört etme zahmetlidir.
- Dating is exhausting.
Fadıl, Leyla'nın gizli buluşma hayatı hakkında bilgi edindi.
- Fadil found out about Layla's secret dating life.
Ben onunla buluşmaya başladım.
- I started dating her.
Bugün erkek arkadaşımla çıkıyorum, bu yüzden bu sabahtan beri çok iyi bir ruh hali içindeyim.
- I'm going on a date with my boyfriend today, so I've been in a very good mood since this morning.
Bu gece eski bir kız arkadaşımla bir buluşmam var.
- I have a date tonight with an old girlfriend.
Hangisini tercih edersin, kuru üzüm, kuru erik veya hurma mı?
- Which do you prefer, raisins, prunes or dates?
Hurmayı bademle beraber yemeyi severim.
- I like to eat a date with almonds.
Sami, Leyla'yla flört etmek istiyordu.
- Sami wanted to date Layla.
Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
- Your ideas are all out of date.
Onun fikirleri çağdaş.
- His ideas are up to date.
Takvimdeki tarih 23 Eylül 1964'tü.
- The date on the calendar was September 23, 1964.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- This custom dates from the Edo period.
Bu arabanın modası geçmiş.
- This car is out of date.
Bu ceketin modası geçmiş.
- This coat is out of date.
O ders kitabı güncel değil.
- That textbook is out of date.
Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
- Date of last revision of this page: 2010-11-03
Çıkmak için kendi yaşına daha yakın birini bulmaya çalışmalısın.
- You should try to find somebody closer to your own age to date.
Herhangi biriniz arkadaşlarımdan biriyle çıkmakla ilgilenir misiniz?
- Would either of you be interested in going on a blind date with one of my friends?
The Batavian republic dates from the successes of the French arms. - E. Everett.
the date for pleading.
And to have children wise and valorous.
Jessica Simpson reportedly went on a drinking binge after discovering ex- boyfriend John Mayer is dating Jennifer Aniston.
This show hasn't dated well.
It was a couple of years before he even started dating again.
... She started dating this new guy. ...