Unfortunately he's a little too narrow-minded to accept these changes.
- Ne yazık ki o bu değişiklikleri kabul etmek için biraz fazla dar görüşlüdür.
I don't think I'm narrow-minded.
- Dar görüşlü olduğumu sanmıyorum.
Tom seems to be narrow-minded.
- Tom dar görüşlü görünüyor.
closed-minded, narrow-minded.
Layla is a really dogmatic and close-minded person.
- Leyla gerçekten dogmatik ve dar görüşlü bir kişidir.
Layla is a close-minded arrogant person.
- Leyla dar görüşlü, kibirli bir kişidir.
Tom is very narrow-minded, isn't he?
- Tom çok dar görüşlü, değil mi?
I don't think I'm narrow-minded.
- Dar görüşlü olduğumu sanmıyorum.