Tavsiye için sana teşekkür ederim.
- Ich danke Ihnen für den Rat.
Size iş birliği için teşekkür ederim.
- Ich danke Ihnen für die gute Zusammenarbeit.
Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.
- Thank you for the draft of the Agreement.
Beni doğum günü partine davet ettiğin için teşekkür ederim.
- Thank you for inviting me to your birthday party.
Gerçekten teşekkürler, bu çok kullanışlı.
- Thanks indeed, handy this!
Ben teşekkürlerimi ifade etmek için doğru kelimeleri düşünemiyorum.
- I can't think of the right words with which to express my thanks.
İyiyim, teşekkürler. Ya siz?
- Fine, thank you. And you?
Hayır, teşekkürler. Tokum.
- No, thank you. I'm full.
Beni Facebook'ta eklediğin için teşekkür ederim.
- Thanks for adding me on Facebook.
Bana karşı çok naziktin, ve ben gerçekten hoş bir yolculuk yaptım. Çok teşekkür ederim.
- You were so nice to me, and I had a really pleasant trip. Thanks so much.
Senin işbirliği için teşekkür ederiz.
- Thank you for your cooperation.
Cömert davet için teşekkür ederiz fakat misafirliğin tadını kaçırmak istemiyoruz.
- Thank you for the generous invitation but we don't want to wear out our welcome.
Yardımın için teşekkür ederim. Canın sağolsun.
- Thank you for your help. - No worries.
Şükran gününde hindi yemek bir gelenektir.
- It's a custom to have turkey at Thanksgiving.
Amerikalılar Şükran gününde özel yemekler yer.
- Americans eat special foods on Thanksgiving.
Shall I take a message? No, thank you.
- Möchten Sie eine Nachricht hinterlassen? Nein, danke.
I couldn't have done it without you. Thank you.
- Ich hätte es ohne dich nicht machen können. Danke.