Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.
Tom Jackson is one of the world's highest-priced tax consultants.
- Tom Jackson dünyanın en yüksek fiyatlı vergi danışmanları biridir.
He's the king's most trusted advisor.
- O, kralın en güvenilir danışmanıdır.
Tom spoke to a career advisor.
- Tom bir kariyer danışmanıyla konuştu.
I need a good financial adviser.
- İyi bir mali danışmana ihtiyacım var.
His most important adviser was Henry Kissinger.
- Onun en önemli danışmanı Henry Kissinger'di.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
Layla has been seeing a counselor twice a month.
- Leyla ayda iki kez bir danışmanı ziyaret ediyor.
Fear is a bad counsellor.
- Korku kötü bir danışmandır.
Did you have a mentor?
- Bir danışmanınız var mıydı?
Tom has been a good mentor.
- Tom iyi bir danışmandı.
I don't need a counselor.
- Bir danışmana ihtiyacım yok.
Tom and Mary have decided to go to a marriage counselor.
- Tom ve Mary bir evlilik danışmanına gitmeye karar verdiler.
I'm Tom's supervisor.
- Ben Tom'un danışmanıyım.
I need to call my supervisor.
- Danışmanımı aramalıyım.
Tom is a tax consultant.
- Tom bir vergi danışmanı.
You should have consulted your lawyer.
- Avukatına danışman gerekirdi.
He is the best financial advisor of North Marmara Region.