damaging; undesirable; unfavourable

listen to the pronunciation of damaging; undesirable; unfavourable
Английский Язык - Турецкий язык

Определение damaging; undesirable; unfavourable в Английский Язык Турецкий язык словарь

negative
{i} negatif

Testin sonuçları negatifti. - The results of the test were negative.

Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler. - Negative electrons attract positive electrons.

negative
{s} olumsuz

Bu kadar olumsuz olma. - Don't be so negative.

Bazı insanlara göre teknolojinin olumsuz etkileri var. - Some people argue that technology has negative effects.

negative
{i} eksi

Uyku eksikliğinin öğrencinin notlarının üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir. - Lack of sleep can have an enormous negative impact on a student's grades.

negative
{i} red
negative
(Tıp) Psikoterapi'de telkine direnç gösteren
negative
(Askeri) NEGATİF: Hava önlemede kullanıldığı şekilde, iptal veya hayır anlamına gelmektedir
negative
(Askeri) (BLACK OR WHITE) NEGATİF (SİYAH VEYA BEYAZ): Film, cam veya kağıt üzerinde, süje renk tonları ters görünen fotoğraf hayali
negative
{i} olumsuz cevap

Tom olumsuz cevap verdi. - Tom replied in the negative.

negative
(sıfat) negatif, olumsuz, ters, zıt, eksi
negative
negative evidence olumsuz kanıt
negative
negative in come tax hükümetin fakirlere para yardımı yapmasını öne en teklif
negative
{i} ret
negative
{s} aksi, ters
negative
elek

Negatif elektrot genellikle karbondan yapılır. - The negative electrode is usually made of carbon.

Protonlar pozitif, elektronlar negatif yüke sahiptir ve nötronların yükü yoktur. - Protons have a positive charge, electrons have a negative charge, and neutrons have no charge.

negative
{i} foto. negatif
negative
{f} reddetmek
negative
{i} olumsuzluk
negative
{f} olumsuz cevap vermek
Английский Язык - Английский Язык
negative

Customers didn't like it: feedback was mostly negative.

damaging; undesirable; unfavourable

    Расстановка переносов

    damaging; undesirable; un·fa·vour·a·ble

    Произношение

Избранное