He listens to a short wave radio station.
- O bir kısa dalga radyo istasyonu dinliyor.
The ear canal sends sound waves to the eardrum.
- Kulak kanalı, kulak zarına ses dalgaları gönderir.
The little boat bobbed on the rough sea.
- Tekne dalgalı denizde şiddetle sallandı.
The sea's waves have made me hear her poem.
- Denizin dalgaları bana onu şiirini dinletti.