He cut some branches off the oak tree.
- O, meşe ağacından bazı dallar kesti.
Patty was so short that she couldn't reach the branch.
- Patty o kadar kısaydı ki dala yetişemedi.
He tied the twigs into bundles.
- O demetlerin içine ince dallar bağladı.
He cut a twig from the tree with his knife.
- O bıçak ile ağaçtan ince bir dal kesti.
It is about time we bought a new microwave oven.
- Yeni bir mikro dalga fırın almamızın zamanı geldi de geçti.
Mary bought Tom a copy of How to Win Friends and Influence People, by Dale Carnegie.
- Mary Tom'a Dale Carnegie tarafından yazılmış Nasıl dost kazanılır ve insanları nasıl etkilersin'in bir kopyasını satın aldı.
The baby was sound asleep in her mother's arms.
- Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.
Tom is a dive master.
- Tom bir dalış ustasıdır.
I want to dive off the cliff.
- Kayalıktan dalış yapmak istiyorum.
Why don't we duck back inside?
- Niçin içeri dalmıyoruz?
Pat stripped off his clothes and dived in.
- Pat elbiselerini çıkardı ve içeri daldı
When was the last time you dived?
- En son ne zaman dalış yaptın?
Why don't we duck back inside?
- Niçin içeri dalmıyoruz?
Tom fell back to sleep.
- Tom tekrar uykuya daldı.
How many times a year do you go scuba diving?
- Yılda kaç kez aletli dalışa gidersin?
Have you ever tried scuba diving?
- Hiç aletli dalış denedin mi?
I fell asleep with my laptop on.
- Laptopum açıkken uykuya daldım.
He tied the twigs into bundles.
- O demetlerin içine ince dallar bağladı.