Punctuality is not my strength. I am always late.
- Dakiklik benim gücüm değil. Ben hep geç kalırım.
I demand punctuality.
- Ben dakiklik istiyorum.
It is important that you should be punctual.
- Dakik olman gerektiği çok önemlidir.
You cannot calculate on his punctuality.
- Onun dakikliğine güvenemezsin.
I'll be back in ten minutes.
- 10 dakika içinde döneceğim.
Walking from the station to the house takes only five minutes.
- İstasyondan yürüyerek eve gitmek sadece beş dakika.
Tom was exactly twelve minutes late.
- Tom tam olarak on iki dakika geç kalmıştı.
You have exactly thirteen minutes to finish this.
- Bunu bitirmek için tam olarak on üç dakikan var.