I'll explain afterwards.
- Daha sonra açıklayacağım.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
Tom was subsequently arrested.
- Tom daha sonra tutuklandı.
Sami was subsequently murdered.
- Sami daha sonra öldürüldü.
He explained later how he made this decision.
- Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı.
One more person will be joining us later.
- Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
Tom sat at the bottom of the stairs wondering what he should do next.
- Tom daha sonra ne yapması gerektiğini merak ederek merdivenlerin alt kısmında oturdu.
I am uncertain when he will come next.
- Ben onun daha sonra ne zaman geleceğini bilmiyorum.
I'll tell him so then.
- Ben ona daha sonra söylerim.
If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
- İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
Keep your eyes wide open before marriage, half shut afterwards.
- Evlenmeden önce gözlerinizi tam açın, daha sonra yarı kapatın.
After that he began to enjoy life again and gradually recovered.
- Daha sonra hayattan yeniden zevk almaya başladı ve gitgide iyileşti.
If you want to have parties in my house, clean up everything afterwards, and don't break anything, or else pay for the damage.
- Benim evimde partiler vermek istiyorsanız, daha sonra her şeyi temizleyin ve bir şey kırmayın, ya da zarar için ödeme yapın.
I know you want to marry me now, but don't you think you'll have second thoughts afterward?
- Ben, şimdi benimle evlenmek istediğini biliyorum, ama siz daha sonra ikinci düşüncelere sahip olacağınızı düşünmüyor musunuz?
I will telephone you later on.
- Daha sonra sana telefon edeceğim.
I'll explain the matter to you later on.
- Konuyu size daha sonra açıklayacağım.
Later, Chris felt ashamed and apologized and Beth forgave him.
- Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı.
The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
- Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.