You've probably seen a lot worse.
- Muhtemelen çok daha kötüsünü gördün.
You're worse than him.
- Sen ondan daha kötüsün.
Send for the doctor at once, or the patient will get worse.
- Derhal doktoru çağır, yoksa hasta daha kötü olacak.
The weather today is worse than yesterday.
- Bugün hava dünkünden daha kötü.
The wind was blowing violently, and to make matters worse, it began raining.
- Rüzgar şiddetli esiyordu ve daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.
To make matters worse, it began to snow.
- Daha da kötüsü kar yağmaya başladı.